A Milli Kadın Basketbolunda hedef büyük!

 Türkiye Basketbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Çağlar Ökten, A Ulusal Bayan Grubu’nun 2025 Avrupa Şampiyonası’nda (EuroBasket 2025) kendisine yakışan çabayı vererek maksatlarına ulaşacağına inandığını söyledi.

Ulusal grubun A Grubu’ndaki rakipleri Yunanistan, Fransa ve İsviçre’yi AA muhabirine kıymetlendiren Ökten, “Öncelikle bayan basketbol grubumuzun eleme maçlarında sergilediği güçten ötürü bir sefer daha arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Alana tüm gücünü koyan bir ulusal grup izledik ve hepimizin isteği, Avrupa Şampiyonası’nda bu gücün yükselerek devam etmesi. Kümemiz kolay değil. Amaçlarımızı adım adım koyuyoruz; birinci olarak kümeden çıkmak istiyoruz ve bunun için arkadaşlarımız alanda ellerinden geleni yapacaktır. Hayallerimiz var, yolumuz uzun. Bizler daima birlikte bu kuvvetli Avrupa arenasında ulusal kadroya yakışır bir gayret olacağına inanıyoruz.” dedi.

Bayan ulusal kadronun geçiş devrinde olduğuna dikkati çeken Ökten, “Şu anda genç arkadaşlarımızın ekibe daha çok adapte olduğunu da görüyoruz. Bayan basketbolunda yaşadığımız muvaffakiyetleri tekrar yaşatmak için tüm arkadaşlarımızın elinden geleni yapacağına inanıyorum.” sözlerini kullandı.

– “Hayallerimiz ve gayelerimiz var”

Olimpiyat oyunlarında 2012 ve 2016’da gayret etme talihi yakalayan ulusal grubun bu gayesine değinen Ökten, şunları söyledi: 

“Ben her vakit bir atletin en büyük maksadının olimpiyat oyunları olduğunu düşünüyorum. Olimpiyat köyüne girdiğiniz andan itibaren oranın inanılmaz atmosferi başlıyor. Biz bayan basketbol ekibi olarak iki sefer olimpiyatlara gitme başarısı elde ettik. Ülkemizi orada gururla temsil ettik. Fakat bu gayeler konulduktan sonra inanılmaz büyük bir emek vardı. Hiçbir muvaffakiyet kolay elde edilmiyor. Bayan basketbolunun 2005’ten itibaren yükselen bir grafiği oldu ve sonucunda ülkemize Avrupa ikinciliği ve üçüncülüğü, iki defa olimpiyatlarda ülkemizi temsil etmek ve dünya şampiyonaları üzere çok manalı ve özel muvaffakiyetler geldi. Şu anda da ulusal kadromuz için hayallerimiz ve gayelerimiz var. Tekrar olimpiyatlarda olmak, uzun bir yolumuz var, biliyoruz; kolay da değil lakin adım adım, her geçen gün oyunumuzu daha da geliştirerek oralarda olmak istiyoruz. Gruptaki herkesin en büyük isteği bu ve bunun için bütün gayretimizi vereceğiz.”

Okul grubunda oynadığı periyotta rastgele bir kulübün bünyesinde olmadan altyapı ulusal gruplarında misyon almasıyla ilgili soruya Ökten, “Ben okul grubunda oynuyordum. Okulumuzun bahçesinde bütün antrenmanlarımızı yapardık ve kulüp ekibim yoktu. Okullararası Türkiye Şampiyonası’na gitmiştik ve oradan ulusal gruba çağrılmıştım. Ve hala gözüm üzere baktığım gazetede çıkan haberim olmuştu. Okulun bahçesinde, beton üzerinde basketbol topu ile fotoğrafım ve ‘Kulüpsüz Milli’ başlığı, o genç yaşımdaki mutluluğum, heyecandan ayaklarımın titrediği an asla unutamayacağım anlardandır.” diye yanıtladı. 

Türkiye’de şu an hem tesis hem de küçük yaşlardan itibaren çocuklarını spora yönlendiren yeni jenerasyon veli kümesinin olduğuna dikkati çeken Ökten, kelamlarını şöyle sürdürdü: 

“Bunlar doğal ki başta basketbol olmak üzere kız çocuklarının spor yapması ve basketbola yönelmesi konusunda çok daha teşvik edici oluyor. Değerli olan gerçek branşa yönelmek ve buna bağlı olarak da sistemi hakikat işleyen, kız çocuklarına hem inanç ortamı yaratacak hem de kendi öz inançlarını artıracak biçimde basketbol oynamalarına teşvik etmek. Natürel ki herkes profesyonel atlet olamayacaktır ancak basketbol alanında kazanılacak tecrübe ve deneyimler, kız çocuklarımızın hayatın her alanında da güçlü olmalarını sağlayacaktır.

– “Tüm Türkiye’deki genç çocuklarımız için bir tarama oldu”

Kulüp yapısının güçlü olmadığı kentlerdeki çalışmalara değinen Ökten, “Buralarda federasyonumuzun projeleri oluyor. Altyapılar için ’12 DABO’ projesinin birincisi yeni yapıldı. Tüm Türkiye’deki genç çocuklarımız için bir tarama oldu. Bu üzere yetenekleri keşfetmek için projeler üretmeye devam etmeliyiz. Federasyonumuzun da bu hususta dayanağı her vakit mevcut.” dedi.

Federasyonun bayan basketboluna yönelik çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Ökten, “Altyapılar için yürütülen projeler var. Genç kızlarımız için de yapabileceğimizin en düzgününü yapmak istiyoruz zira onlar geleceğin A Ulusal Kadro oyuncuları olacak. A Ulusal Kadromuz için de gayelerimiz natürel ki yüksek. Yol uzun, olimpiyat görmek istiyoruz ve bunun için adım adım ilerleyip gayelerimizi gerçekleştirmek ismine elimizden gelenin en güzelini yapacağımıza inancımız tam.” sözlerini kullandı. 

Bayan voleybolunda son devirde elde edilen muvaffakiyetlerin akabinde kız çocukların bu branşa yönelmesiyle ilgili soruyu yanıtlayan Ökten, “Herkes muvaffakiyetin peşinde koşmayı sever. Alışılmış ki voleybolcuların da yaşadığı muvaffakiyetler son devirde genç kızlarımızın ilgisini çekti. Konuşulmak ve sahnede olmak her vakit ilgi çeker. Biz de bayan basketbol ekibi olarak katıldığımız olimpiyat periyodunda, kazandığımız madalyalar periyotlarında çokça yaşadık. Sağlayacağımız muvaffakiyetler, memleketler arası alanda bayan ekibimizin ve ulusal kadromuzun bilhassa yaşayacakları, olağan ki ilginin daha da artmasına vesile olacak. Altyapılarda çok yetenekli kardeşlerimiz var. Ben inanıyorum ki kısa vakit içerisinde tekrardan ilginin daha da arttığı pozisyona yükseleceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

 – Federasyondaki görevi 

Türkiye Basketbol Federasyonundaki vazifesini kıymetlendiren Ökten, şunları söyledi:

“Takımlar bazında ülkemize yaşattığımız Avrupa şampiyonlukları, ulusal grup çatısı altında aldığımız madalyalar, olimpiyatlar, 322 kez ulusal formayı giymenin gururundan sonra basketbolu bırakmanın akabinde Liderimiz Sayın Hidayet Türkoğlu’nun yönetim şurasında olma cümlesine yanıtım ‘Benim için gururdur’ demek oldu. Ve artık saha dışında verebileceğim en âlâ dayanağı vermek için elimden geleni yapacağım.”

FIBA’nın bayan basketboluna ehemmiyet vermesiyle ilgili soru üzerine Ökten, “Evet, FIBA’nın sahiden bayan basketbolunun yayılması, ilginin artması, yeni yöneticilerin gelişmesi, yeni bayan antrenörleri geliştirmek için programları var ve birebir vakitte genç kız çocuklarını da basketbol oynamaya teşvik eden programlar da mevcut. Bunlar nitekim bayan basketbolu ismine çok kıymetli ve manalı projeler.” yorumunda bulundu.

– Türk kulüplerinin Avrupa’daki mücadelesi

Türk takımlarının Avrupa Ligi ile Avrupa Kupası’ndaki performansını kıymetlendiren Ökten, şunları söyledi:

“Şu anda bizim ligimizin Avrupa’nın en değerli ligi olduğunu düşünüyorum. Benim de oynadığım devirde Galatasaray’dayken ülkemize Avrupa’da EuroCup ve EuroLeague’de kupayı getirmiştik ve o periyotta de iki Türk ekibi final oynamıştı. Bu muvaffakiyetler, ülkemizde bayan basketbolu için çok gurur verici başarılardır. EuroLeague’de son devirde iki Türk grubunun, Fenerbahçe ve Çukurova’nın final oynaması, sonrasında Final Four’da tekrar iki Türk ekibinin olması ve Fenerbahçe’nin peş peşe iki kere kupayı kazanması, Beşiktaş’ın EuroCup’ta final oynaması; bunlar ülkemiz için hoş muvaffakiyetler. Bayan basketboluna yapılan yatırımların göstergesi ve şu anda da ÇBK ve Fenerbahçe birebir doğrultuda amaçlarına devam ediyor. Avrupa arenasında ülke basketbolumuz ismine çok kıymetli muvaffakiyetler bunlar.” 

Türk gruplarının olduğu kadar yerli oyuncuların Avrupa tertibinde yer almasının da değerli olduğunu belirten Ökten, “Hepimiz Avrupa arenasında ülkemizi gururla temsil eden ekiplerimizi takip ediyoruz. Yaşattıkları muvaffakiyetler ile de ülkemizde bayan basketbolun pozisyonunu daha da artırıyorlar. Lakin ben daha çok mühlet bulmaları gerektiğine inanıyorum. Avrupa’da takımlar daha geniş, yabancı oyuncu daha fazla ancak ben de buralardan gelen bir sportmen olarak Türk oyuncuların daha fazla müddet almasını istiyorum. Daha çok sahiplenmeleri gerektiğine inanıyorum.” diyerek kelamlarını tamamladı.